Öyle Mi?
Saygıdeğer Dostlar
Geçtiğimiz hafta Muş’un Çataklı köyüne gelen cani örgüt PKK, 1 i kız, 10 çocuğu silahlı eğitim vermek üzere dağa götürdüğünü televizyonlar söylemiyor da bazı yazan gazetelerde okumuş olabilirsiniz. Çocuklar götürülürken bir babanın o daha çocuk, onu bırakın da beni götürün demesi üzerine cani örgüt üyesinin 28 yıldır dağda askerlik yapıyorum(!!!), bize genç asker lazım diye bağırdığını söz konusu gazeteler yazıyor da olayla ilgili olarak Muş valiliğince yapılan açıklamaları umarım ki okumamışsınızdır. Güya ailelerden bir kısmı çocuklarının kendi istekleriyle terör örgütüne katıldıklarını beyan ettiği ve olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği valilikçe açıklandı. Vay vay vay… Ne büyük beyan ne büyük açıklama… Duy da inanma.
İnanınız değerli okuyucular hayretler içerisindeyim. Zira Türkiye hani Afrika da açlık ve susuzlukla mücadele eden, yaşam şartları bakımından dünyanın en fakir, yasaların geçerli olmadığı ve güçlülerin güçsüzleri alt ettiği ülkelerden daha beter. Bu ülkede asker yok, polis yok, devlet yok, kanun yok, kanun uygulayıcı yok. Sayın valilik inleme devam ediyor buyurmuşlar. Acaba neyi inceliyorlar doğrusu merak ediyorum.
Farz edelim ki caniler çocukları zorla kaçırdı ya da aileler çocuklarını gönüllü olarak teslim etti teröristler hakkında ne yapacaksınız gönüllü aileler hakkında ne yapacaksınız veya ne yapabilirsiniz? Bu açıklamayla gün kurtarılmış oldu. Zaten yarına kalmaz herkes unutur. IŞID’ın aylardır elinde tuttu elçilik görevlilerini unutmadık mı? Bunu da yarına kalmaz unuturuz.
Adam dağdan iniyor, köyü basıyor, yaşları on civarında olan çocukları Türkiye’ye karşı silahlı eğitim vermek üzere dağa kaldırıyor ve aileleri on yaşındaki çocuklarının kendi istekleriyle örgüte katıldığını ileri sürerek, müdahale edemediklerini ifade ediyor, bizler de inanıyoruz öyle mi?
İnanan var da inanma gerekçelerini, doğu ve güneydoğu doğan, 10 yaşına gelmiş her çocuk ailesine asla itibar etmez, kendi bildiği doğrularını kendi bildikleri gibi uygular, anne ve babalarının ise bu duruma müdahale etme şansları yoktur diyebilen babayiğitlere söylenecek sözümüz yok. Biz İstanbul’da yaşayan 10 yaşındaki çocuklara bakıyoruz da çoğu uçkurunu bile bağlayamıyor. Bir de Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu geri kalmışlıkla suçlarlar. Utanın… Utanın… Bakın ne cevherler çıkıyor.
Saygıdeğer Dostlar
Yazılarımızın büyük bir bölümünde özgürlüklere, insan haklarına ve demokrasiye asla karı olmadığımızı, ancak bu kavramların içi boşaltılarak ülkenin birliğine, kardeşliğine ve bölünmez bütünlüğüne tehlike oluşturacak hale gelmesine de her ne sebeple olursa olsun müsaade edilmemelidir.
Şayet yukarıda belirtilen kavramların içi boşaltılarak ya da çarpıtılarak ülkenin birlik ve bölünmez bütünlüğüne tehlike oluşturacak hale gelmesini kulak arı etmek veya görmemezlikten gelmek, insanların akıllarını kurcalar.
Mesela diyebilirsiniz ki, ya bizi yönetenlerin çok gizli ve halk tarafından kırıntılıları dahi bilinmeyen açıkları var ve bu açıkları bazı istihbarat örgütlerince biliniyor da bunlara yardımcı olmazsanız, bir Kürdistan’ın kurulmasına engel olursanız bunları açıklar ve sizi millete teslim ederiz gibi şantaj mı yapıyorlar gibi abuk sabuk şeyler gelebilir.
Ya da Türkiye’yi Almanya ve ABD başta olmak üzere birçok devletin dinlediği, kozmik bilgilerimizi ele geçirdiği iddia edilmesine ve bu iddiaları muhataplarının yalanlamaması karşısındaki suskunluğun ve kabullenmenin nedeni merak edilmiyor mu sanki. Ha bu merak, açıkça ifade edilemiyor bu da bir başka konu.
Saygıdeğer okuyucular
Her zaman söyledik yine de söylüyoruz: Vatanı olmayanın dili, dini, namusu olmaz. Bunun en güzel örnekleri gözlerimizin önünde. Başta Filistin, Mısır, Libya, Irak, Suriye ve daha birçok Ortadoğu ülkesi. Yazılması serbest iken hemen her gazetemizde Irak’ta hamile olan her yüz kadından sekseninin ABD li conilerden hamile kaldığı ifade ediliyordu. Hâl böyle olunca nerde ar-namus, nerde din-iman. Ha o kadınların suçu ne diyebilirsiniz. Zaten biz de onlara suçlu demiyoruz, diyemeyiz de. Sizden istediğimiz yalnızca şudur: Lütfen İsrail’in kuruluş sürecini çok iyi inceleyin ve nasıl bu aşamaya geldiklerine bir bakın.
Bazı şeyler birden olmuyor, sindire sindire
17 Eylül 2014 Çarşamba 11:30
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE