ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
Merhaba Sevili Dostlar;
Aşağıdaki yazıyı birkaç gün önceden kaleme aldım ama ne yazık ki, tamamlama ve yayınlama fırsatım olmadı.
Belki çoğunuz beni yazmış olduğum sitelerdeki makalelerimden çok şiirlerimden tanıyorsunuzdur. Zira, zaten mesleğim de yazarlık değil, şairliktir ama her şairin de bir yazarlık tarafı vardır. Ben bu avantajı kullanıyorum.
1972 yılından beri yazdığım şiirleri, kısmet ve şartlar müsait olursa bir kitapta topla düşüncesindeyim. O nedenle, işten artan zamanımın çoğunu şiir yazmaya ve onları toplamaya, kitap basmaya hazır hale getirmeye çalışıyorum. Bunun içindir ki, yazmaya zaman zaman aralık veriyorum.
Sevili Dostlar;
Milenyum çağının sıcak savaşların geride bırakıldığı, teknolojik, biyolojik ve siyasi boyutlarıyla öne çıkan bir savaş türü olduğunu artık herkes kabul ediyor.
Güçlü olup, dünyaya yön veren devletler, çeşitli uluslararası kuruşları, tabiri caiz ise parmaklarında oynatarak, güçsüz ülkeleri sömürebilmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bunun en bariz örneklerini Ortadoğu’da hemen her devlette görebilirsiniz.
Umarım bu muhasebe herkes tarafından yapılıyordur ve Müslüman kanının akmasına alet olmuyor, alet olanlar hariç, diğerleri de bu durumu yakından takip ederek, olayın perde arkasını az çok tahmin ediyordur.
Bu durumları bildiğimiz ve yakından takip ettiğimiz için kendi kendime bir karar almış, uzun zamandır gazete okumuyor ve televizyon seyretmiyordum. Bu gün sabah işe gitmek üzere kalkıp kahvaltı masasına oturdum ve televizyonu açıp, sabah haberlerini izlemek istedim. Daha ilk lokma, Mısır ve Suriye’deki katliamlarla boğazımda düğümlendi. Öyle ki, evimizin İçişleri Bakanı ’da, madem bir dilim ekmek yiyecektin de neden bunca ekmeğin ziyan olmasına sebep oluyorsun diye sitem etti.
Çağımızın en korkunç buluşlarından birisi olan kimyasal silahların, ne yazık ki İslam Dünyasında Müslümanlar üzerinde hunharca denenmesi, artık aklın, iz ’anın ve yüreklerin tahammül sınırını çoktan aştı. Bunları Müslümanların aksiyon filmi gibi seyretmesi, insan hakları savunucuları ile Birleşmiş Milletlerin sadece kınamanın ötesinde hiçbir şey yapmaması da kabul edilebilir bir durum değildir. Zaten bizlerin bir protesto dışında yapacağımız bir şey olmadığın da farkındayım. Zira, anamıza söven kadı!
Sevgili dostlar;
Burada hazin olan durum; Suriye’de, Mısır’da, Libya’ya, Tunus’ta ve diğer İslam ülkelerinde akan bu kanın yine Müslümanlarca akıtılan, Müslüman kardeşinin kanı olması ve bunun faturasının da Türk Milleti tarafından ödenmesidir.
Biz bu durumu daha önceden de bir çok kez Irak ve Doğu Türkistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Bosna ve bir çok Müslüman ülkesinde de yaşadık. Bu Millet, bu olayların faturasını ne yazık ki ödemek zorunda kalmıştır. Bazen isteyerek, bazen de istemeyerek.
İçinizde İsrail’in hiçbir Arap ülkesiyle savaştığını hatırlayan var mı? Daha da önemlisi şu ki, Müslümanların akan bu kanı, demokrasi adı altında İsrail’in güvenliği ve megalo ideasına hizmet ettiğini, bunun için ABD nin her konuda elinden geleni yaptığını da bilmekte fayda var.
Lakin bu durumun çok net olarak bilinmesine rağmen hiç kimse, hiçbir devlet, ABD nin adını ağzına alamaya cesaret edemiyor, üstü örtülü İsrail’i eleştiriyor. Yani bir bakıma hamaset yapıyor.
Sevgili dostlar;
Tarihte şu çok açık ve nettir; Sistem değişiklikleri hiç de kolay olmuyor. Yapılan her sistem değişikliği sonucunda, eski sistem kalıntılıları tamamen ortan kaldırılıyor.
Bu duruma yakın tarihimizden başlayarak örnekler vermek istiyorum. İlk olarak Libya’dan başlarsak, hepimizin çok yakında şahit olduğu gibi, Kaddafi hunharca katledildi. Bununla birlikte çocukları da aynı akıbeti paylaştı. Irak’ta Saddam Hüseyin’in idamından sonra çocukları da ne yazık ki yine aynı sonu paylaşmak zorunda kaldılar. İran’da Şah Rıza Pehlevi’nin akıbetini de sanırım bilmeyen yoktur.
Bu durum Osmanlı’da da aynı şekilde olmuştur. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte hanedan üyeleri çeşitli ülkelere sürgüne gönderilmiştir. Bu durum Avrupa ve dünya tarihi incelendiğinde farklı bir durumda olmadığı görülmektedir. Hatta Fransa da 72 yıl iktidarda kalan 14. Louis’in durumu da bunun açık örneğidir.
Belki, Türkiye Cumhuriyetin ilanıyla demokrasiye geçmemiş olsaydı, bu gün hiç tereddüdünüz olmasın ki, Libya’dan, İran’dan, Irak’tan, Lübnan’dan, Mısır’dan ve Suriye’den farkımız olmaz hatta daha da ağır bedeller ödemek zorunda kalabilirdik.
Allah, Atatürk ve onun silah arkadaşlarına rahmet etsin, mekânları cennet olsun ki bu günlere savaşlar hariç, kansız, bıçaksız ve bir bütün olarak gelmemizi sağladılar.
http://www.antoloji.com/erdal-koca/
29 Ağustos 2013 Perşembe 14:28
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE