Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Saygı değer okuyucular
Günümüzde milliyetçilik denildiğinde nedense bizim aklımıza hep faşistlik gelir. Oysa ki bizim
anladığımız tarda milliyetçilik, bu paragraftan sonraki ilk paragrafta tarifini bulmuş, daha da ötesi
bizim gönlümüzden geçen milliyetçilik ifadesi en kısa anlatımıyla, yasaklanan ANDIMIZ’da en
güzel anlamını bulmuş olmakla birlikte vatanını, milletini sevmek, vatan ve millet çıkarlarını kişisel
çıkarlarından daha üstün tutmak ve gerektiğinde vatan ve milleti için canını vermekdir.
Resmi kaynaklardaki ifadesi ise milliyetçilik, ulusçuluk ya da nasyonalizm, kendilerini birleştiren
dil, tarih veya kültür bağlarından bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya
ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın
gelişmesini sağladığına inanan görüş olarak ifade edilmişdir.
19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa'da, 20. yüzyılda ise tüm dünyada egemen siyasi düşünce
tarzı olmuş, dünya siyasi haritası bu dönemde milliyetçilik ilkelerine göre biçimlendirilmiştir.
Günümüzde Anglosakson kültürüne bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği düşüncesini savunan
çevrelerde olumsuz bir anlam yüklenmiştir.
Milliyetçilik konusunda Benedict Anderson, Ernest Gellner, Eric Hobsbawm, Elie Kedourie gibi
karşıtların yanı sıra, Anthony Smith' Nev Nikolayeviç Gumilev gibi tarafsız yazarların teorik
çalışmaları olmakla birlikte konu henüz teorik bir dayanağa kavuşturulamamıştır. Bu çalışmalarda
vatanseverlik, militarizm, şovenizm, etnik aidiyet, dilsel aidiyet, ulusalcılık, irredantizm, faşizm,
militancılık, dinselcilik, otoriterlik, ırkçılık, anti-emperyalizm, asabiyet, hayali cemaatler, tarihsel
kimlik, tarih bilinci, kahramanlık, maneviyat, atalar kültürü, sadakat, egemenlik, ortak irade, vatan,
romantizm, kamusallık, kültürellik kavramları ile açıklanmaktadır.
Modern milliyetçi düşünce 1789-1799 Fransız Devrimi'nin fikirlerinden doğmuştur. Avrupa
tarihindeki ilk milliyetçi hareketlere, Napoleon istilası (1804-1815) altındaki Almanya'da rastlanır.
Aynı yıllarda, Rus işgalindeki Polonya'da güçlü bir milliyetçi akım doğdu. 1821'de Osmanlı
Devleti'ne karşı ayaklanan Yunanistan, Avrupa'nın milliyetçi çevrelerinde çok heyecanlı destek
buldu. 1848'de Avusturya İmparatorluğu'na karşı ayaklanan Macarlar, daha sonra Çekler ve
Sırplar, milliyetçilik akımını Orta Avrupa'ya taşıdılar. 1860-1870 yılları arasında gerçekleşen İtalya
birliği, devrimci milliyetçiliğin en büyük zaferlerinden biri olarak algılandı. 1870'lerde Rusya'da
doğan Pan-Slavizm akımı, yayılmacı milliyetçiliğin ilk örneklerinden biri idi.
Milliyetçiliğe yol açan en önemli etken, daha önce hükümdar ve sülale zemininde tanımlanan
siyasi aidiyet duygusunu, hükümdardan bağımsız olarak, "halk"a maletme gereğiydi. Siyasi
aidiyet ve itaat, "halk"ın ortak iradesine dayandırılmalıydı. Bu nedenle 19. yüzyılda milliyetçilik,
radikal, devrimci, anti-monarşist, yerleşik düzene zıt bir siyasi düşünce olarak değerlendirildi.
"Halk"ı tanımlamanın güçlüğü, milliyetçi düşünürleri bazen olguları ve mantığı zorlama pahasına
olağanüstü duygusal anlamlar yüklemeye sevketti. Örneğin (ayrı lehçeler konuşan) Sicilyalılar
veya Venedikliler ayrı bir ulus mu, yoksa İtalyan ulusunun parçası mıydı? Avusturya ulusu var
mıydı? Makedonlar ayrı bir ulus mu, Bulgar mı, yoksa Güney Slavların bir boyu muydu? Bu
konularda farklı görüşleri savunanlar, benimsedikleri ulusa hayali bir tarih ve hayali kökenler
atfederek, onun ezelden beri "doğal olarak" varolduğunu kanıtlamaya çalıştılar. Farklı lehçeler
konuşan toplumlarda, ortak bir ulusal dil oluşturmaya büyük önem verildi
Evet, sevgili okuyucular,
Günümüz dünyasından da yukarıdaki son paragrafta bahsedilen türden olup, kendisine bir tarih
misyonu yükleyerek, kökleri tarihin derinliklerine dayanan bir millet olduklarını ispat etme
çabasında olan etnik grupların mevcudiyeti, çeşitli devletlerin kötü emellerine alet olarak birçok
ülkenin baş ağrısı olmaktadırlar.
Öte yandan, bu gibi taleplerin kabulünü sağlamak için illegal yollara başvurulması, bunların
muhatap alınması da bu tür düşüncelerin yaygınlaşmasına neden olmuştur ki, bunun en güzel
örneği PeKaKa dır.
Bu insanlıktan nasibini almamış canavar güruh, bir zamanlar tüm dünyada canavar hislere sahip
bir terör örgütü olarak tanımlanmışken, bu gün zafer kazanmış millet edasındalar. Anlaşılan odur
ki, kan akıtarak, insanları katlederek bir sonuç elde edilmez söylemi de anlamını yitirmiştir.
Türk Milleti’ne gelecek olursak: Bu Milletin milliyetçilik anlayışı içerisinde hiçbir zaman ırkçılık,
şovenizm, gibi bir tarzda asla olmamıştır. Her ne kadar bizim geçmişdeki sosyal demokrat ve
liberal solcularımız tarafından ırkçılık ve şovenizm gibi anlamlar da yüklenilmeye çalışılmış ise de
günümüz itibariyle geçersiz hale gelmiştir.
Zira Ülkemizde devrimciler CHP vasıtasıyla, akıncılar MSP vasıtasıyla hizaya getirilerek, bu
kavramların içerisi boşaltılmış ise de milliyetçilik, ülkücülük gibi kavramlara istemeyerek sarılmak
durumunda kalmışlardır.
Faşist, ırkçı ve şovenist dedikleri bu gençlerden, AKP nin açmış olduğu ve adeta Türk ve Millet
kelimelerinin yasaklandığı, Atatürk’ün hafızalarda silinmeye çalışıldığı şu dönemde kendilerinin bir
şey yapamayacaklarını anlamaları üzerine nerde bu milliyetçiler, neden duruma müdahale
etmiyorlar diye yakınmaya başlamışlardır.
Kısaca AKP gitsin de kim gelirse gelsin diyorlar.
Eeee ne diyelim. Ah şu şarkıların gözü kör olsun.
18 Kasım 2013 Pazartesi 09:22
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE