Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Tabi bunların Ata Sözü olması, denenmiş ve tecrübe edilmiş olmasından kaynaklanmakta olmakla beraber, son dönemde ne yazı ki dilimizde pelesenk olmuş, içindeki derin manayı bilmeden söylediğimiz sözler haline gelmiştir. Yazımızın başlığına dönecek olursak, hiç tereddüttünüz olmasın ki herkes kendi dengi olanlarla birlikte arkadaşlık eder, onlarla yer, onlarla içer ve onlarla yatıp, onlarla kalkar. Buna yaratılış tarzı diyemeyiz. Alçak gönüllülük başka, arkadaşlık yaptığınız, görüş alış verişinden bulunduğunuz çevrenizdeki veya önder aldığınız kişiler başkadır. Buradan hareketle, diyelim ki bir çocuk gördünüz, onun seviyesine indiniz, onun anlayacağı şekilde konuştunuz ve onu sevdiniz. Çocuk mu oldunuz? Hayır, ama onun seviyesine indiniz, onun diliyle konuştunuz, kendinizden bir şeyler kaybetmek bir yana kendinize çocukluğunuzdan da bir şeyler kattınız. Bu yüce bir değerdir, insanlığın gereğidir. Öte yandan devlet adamısınız ve devleti yöneten birisiniz. Eğer ciddi iseniz, hatırı sayılır biri iseniz, herkes sizi muhatap alır ve saygı duyar. Ama ciddi bir değilseniz, ülkeniz güçlü değil ise kusura bakmayın size kimse saygı duymaz. Hatta bize terör örgütüdür diye dayatarak, terör örgütü olarak kabul ettirdiniz, ancak siz devlet gibi muhatap alarak pazarlık yapıyorsunuz derler ve demektedirler. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Saygıdeğer okuyucular Yaşadığımız yıllarda gördük ki teröre muhatap olan ülkeler, hiçbir zaman o örgütü muhatap almamış, almış ise de öncelikle silahları bırakmak şartıyla görüşmüşler ve sonuçta ülkeleri galip çıkmıştır. Bizde olduğu gibi her zaman kaybeden devlet olmamış ve hiç kimse koltuğuna yapışıp kalmamıştır. Öte yandan vatandaşlarına da devlet ve devleti yönetenleri sorgulama hakkını tanımışlardır. Maalesef, körle yatanlar şaşı kalkıyor. Her millet kendi bekasına zarar verecek olaylardan ve bekasına zarar veren kişilerden anında uzaklaşıyor ve daha da önemlisi hiç kimse buna cesaret edemiyor. İrlanda’nın IRA’sı, Almanya’nın Baider Mainof çetesini hallettikleri gibi! Bir düşünün!… Otuz yılı aşkın bir zamandır silahlara sarılmış, devleti ve milletini bölmek için amansız bir mücadele vererek, otuz binden fazla insanını, yaşlısını, bebeğini, beşiğinden katledenlere onur madalyası vermişiz, bağımsız devlet sözü, ömür boyu hapse mahkûmlara özgürlük ve siyaset sözü vererek bir nebze, sadece bir nebze kan akmasının önüne geçilme karşılığında silahlar susmuş, susmuş sayılırsa. Adama sormazlar mı otuz yıldır silahlar ne için konuşuyordu, bu gün neyin karşılığında sustu diye? İstediklerini aldılar ve hâlâ silah bırakmadılarsa yapanlar, sebep olanlar utansın. Ülkenin gündemini işgal eden, her muhalefet partisinin engellemelerine rağmen güvenlik yasa tasarısı meclisten geçmiş de bunu engellemeye kimsenin gücünün yetmemesine karşılık, PKK nın tek sözüyle geri adım atılmışsa izahtan varestedir. Ve meşhur on maddelik dayatmanın açılımı
Bizim kültürümüzde o kadar yer etmiş, derin manalar içeren söz ve cümle vardır ki asırlardır süregelmiştir. Bunlardan bir tanesi yazımızın başlığı olup, tabiri caizse gündeme cuk diye oturan, Atalarımız tarafından denenmiş, tecrübe edilmiş Atasözleridir. Bunlardan bir tanesi de ‘’Bana Arkadaşını söyle Sana Kim olduğunu Söyleyeyim’’ sözüdür.
1- Demokratik siyasetinin içeriği tartışılmalı:
PKK’nın silahlı-silahsız bütün unsurlarının, yeni dönemde siyaset yapabilmesinin önünün açılması kastediliyor. ‘Dağdan iniş ve ovada siyaset’ olarak özetlenen, aralarında genel affın da olduğu düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Örgüte üye olmayanların da örgüt üyesi gibi cezalandırılmasını öngören TCK’nın 220’nci ve TCK’nın 314’üncü maddelerinin değiştirilip, hatta yürürlükten kaldırılması hedefleniyor.
2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması: ‘Ulus Devlet’ tanımının, demokratikleşme yoluyla değiştirilmesi, genelde tüm toplumun özelde Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması. AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfla yerelde ‘Demokratik Özerklik’ adı altında özyönetim modellerinin geliştirilmesi.
3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri: Anayasa’da yer alan vatandaşlık kavramının değiştirilmesiyle, bireylerin eşit yurttaşlar olarak temel demokratik haklarının güvence altına alınması talep ediyor.
4- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına ilişkin başlıklar: PKK çizgisindeki ‘Kürt Siyasi Hareketi’nin öncülük ettiği ve devlet tarafından ‘hukuk dışı’ kabul edilen mevcut tüm siyasi, kültürel ve ekonomik örgütlenmelerin sivil toplum örgütü olarak kabul edilmesinin ve faaliyetlerinin kısıtlanmamasının sağlanması.
5- Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları: Başta koruculuk sistemi ve boşaltılan köyler sorunu olmak üzere yaklaşık 30 yıldır süre gelen çatışma ortamının yarattığı tüm sosyo-ekonomik sorunların giderilmesi. Yerel yönetimlerin ekonomik açıdan da güçlendirilmesi, bölgesel kalkınmanın artırılması...
6- Çözüm sürecinde demokrasi güvenlik ilişkisinin kamu düzeni ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması: İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nın kabul edilen maddelerinin yeniden el alınması. Ceza, Siyasi Partiler ve benzer kanunlardaki kimi maddelerin yeniden düzenlenmesi. Tutuklulukta en uzun sürenin üç yıl olması, müdafinin dosyayı inceleme yetkisine getirilen sınırlamaların kaldırılması, terör suçlarına özgü infaz uygulaması insan haklarına uygun şekilde düzenlemesi gibi maddeler.
7- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri: Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın kaldırılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin gerekliliklerinin yerine getirilmesi. Tarihi ve kültürel mirasın korunmasına, kentlerde ve toplum yaşamında ekolojinin bir yaşam biçimi haline getirilmesi.
8- Kimlik kavramı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi: Kimliklerin kendilerini özgürce ifade etmelerinin sağlanması, anadilde hizmet alımını genişletilmesi ve bu hakların Anayasal güvenceye alınması. Anadilde eğitim hakkı taleplerinin karşılanması.
9- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan, milletin demokratik ölçülerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması: Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınması öngörülüyor. Bu noktada ‘Kürt’ kavramsallaştırmasının Anayasa’da doğrudan yer bulmasına gerek görülmüyor. Öcalan’ın “Özgür iradesiyle Türkiye’ye bağlılığını ifade eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” önerisinin ya da benzer bir tanımın yapılması yeterli bulunuyor. Bu noktada ‘Türklük’ üzerine şekillenmiş Anayasa’daki vatandaşlık tanımının değiştirilmesi hedefleniyor.
10- Bütün bu demokratik hamleleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa: Bütün bunların yeni bir anayasa ile garanti altına alınması amaçlanıyor. Demokratik vatandaşı ve toplulukları ulus-devlete karşı korumayı esas alan toplumsal konsensüsle oluşmuş bir anayasa talebini dile getiriyor. Kısaca PKK terör örgütünün Türk Hükümetine dayattığı on maddelik şartın Türkçesi budur.
İmralı’da bu 10 madde ile ilgili görüşmelerinin Nisan ayına kadar tamamlanması ve mutabakata varılması planlanıyor. PKK da olağanüstü kongresini toplamak için müzakerelerin tamamlanmasını bekleyecek durumdaysa…
İkinci muhalefet partisi Lideri Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin; Ülkemiz karanlık bir tüneldedir. Başbakan aklınca selamlaşma kampanyası başlatsa da insanlarımızın arasına nifak girmekte selam sabah kesilmektedir. Vatanımız korkakların kanlı ve terörist grupların güdümündedir. Etrafımızdaki çember giderek daralmaktadır.
Her günümüz zulümle geçmektedir. Bayrağımız yarım kafalıların yandaş ve yalakalıktan tam not almış müfrezelerin hücumu altındadır.
AKP 13 yıl içinde ülkemizin posasını çıkarmıştır. Milli bekanın üzerine kabus gibi çökmüştür. AKP huzur muhalifidir. Ahlaka en ağır darbeyi indirenler iktidardadır. Yolsuzluk yoksulluk illetini azdıranlar iktidardadır.
Bölücü örgüt jestlerle dirilmiş tavizlerle canlanmış pazarlıklarla Türkiye’nin karşısına sanki eşit bir güç gibi dikilmiştir.
AKP PKK’ya ruhunu kaptırmıştır. Kandil hayranlığı AKP’nin aklını almıştır.
Görüyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bir sabıkalı katilin, bir teröristin 10 maddelik metnini çözüm olarak sunmaktadır.
Başbakan bize de çağrıda bulunarak aksi halde kaybedeceğimizi söylemektedir.
Davutoğlu unutmasın ki eğer milletimiz kazanacaksa milletimiz huzura kavuşacaksa biz kaybetmeye baştan razıyız. Ama hiç de böyle olmayacaktır. Her bir maddesi musibet olan ihanet metni Dolmabahçe sarayındaki başbakanlık ofisinde açıklanmıştır.
Neymiş PKK olağanüstü kongre toplayıp silah bırakacakmış.
Sevr anlaşmasına da barış diyorlardı ve 4 Türk milletine nasıl bir cehennemi yaşatacağı da herkesin malumuydu.
AKP PKK ile mütareke yapmış müzakereye hız vermiştir.433 maddelik Sevr anlaşmasıyla ihanet metni arasında esasta hiçbir fark yoktur. Sevr’i imzalayacak kadar küçülen 3’li kadro ile AKP’yi temsilen PKK HDP bloğunun karşısına oturan 3 kişinin yolları 95 yıl sonra kesişmiştir sözlerini hiçbir kanal vermeye, hiçbir gazete yazmaya cesaret edemiyorsa bu millete söylenecek sözümüz yoktur.
Son olarak şunu da belirtmek istorum: Selahattin Demirtaş’ın PKK nın lideri cani, partisi ve siyasi partiler(!) tarafından dışlanması gerçekçi değil. Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendilerinin de beklemediği oranda oy aldı. Şimdi bunu dışlamış, kendine özgüveni olan birisi olarak lanse edip, partisinin aldığı oyu da HDP ye mâl etmek için yapılan bir oyundur. Böyle olduğunu da seçimlerden sonra göreceksiniz.
Hak ettiğiniz şekilde yönetilirsiniz.
09 Mart 2015 Pazartesi 08:32
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE