Kırım
Hani bizdeki siyasilerle bizdeki beberuhiler büyük devletiz diyorlar ya görsünler büyüklük nasıl oluyormuş. Bir yandan Rusya bir yandan dünya, Rusya’ya geri adım attırabildiler mi? Eeee bir de kendimize bakalım: 1980 li yılların başında yani Anavatan Partisi’nin ve dolaysıyla Özal’ın ilk yıllarında kurulup, üç beş çapulcu denilen PKK, 2000 yılına gelindiğinde bitme noktasına gelmişken, bu gün özellikle de son 13/14 yıldır akıllara durgunluk verecek derecede gelişmiş, hayal dahi etmedikleri noktalara gelmişlerdir. Geldikleri noktalardaki kastım: Bir terör örgütü olarak, Türkiye Cumhuriyeti gibi asil bir devleti, asil bir milleti hem de milletin kendi eliyle, kendi rızasıyla dize getirmiş olmalarıdır. Açıklayalım: Bu Ülkede Doğu ve Güneydoğu kökenli olup, PKK nın da yardımı, ortak kararları ve birlikteki davranışlarının sonucu olarak, bir etnik Kürt Milliyetçiliğinin ilk adımları, dünyanın desteğiyle atılmış olmakla birlikte, buna kalkışanlar o zamanlarda hak ettikleri cezaları almış ve bedelini de ödemişlerdir. Leyla Zana, Hatip Dicle vs. olayın yaşayan tanıkları ve mevcut Türk Parlamentosunda şimdi kahraman olan siyasiler!... Ama 2001 yılından itibaren yukarıda da izah edildiği üzere, hayal dahi etmedikleri noktalar gelmiş Doğu ve Güneydoğu da Kürt hâkimiyetini, KCK gibi yasama ve yürütme organını kurmuş, Türk Hükümetiyle bağlarını fiilen koparmış, Türkiye Cumhuriyetinin varlığını, yasalarını, polisini, hakim ve savcısını tanımayan, PKK militanlarının adeta polis ve asker görevi yaptığı, hal böyle olmakla birlikte Türk Milletinin vergileriyle alınan devlet malını yakıp ve yıktıkları, polisi tınlamadıkları ama bu milleti sömürdükleri bir noktaya gelmişlerdir. Saygıdeğer Dostlar Yazımızın başına dönersek Kırım, toprakları tarihi boyunca birçok kez fethedilmiş kontrol altına alınmıştır. İlk zamanlar Kırım'da
Ülkemizde siyaset seçimlere odaklanmış, siyasilerimiz birbirini karalama yarışında ve seçimleri kazanma mücadelesi verirken, dünyada olup bitenleri görecek kadar zamanımızın olmadığını, zamanı olanların da sesinin duyulmadığını söylemek durumundayız. Zira Ülkemiz için de çok stratejik öneme haiz, dünya için de stratejik ve siyasi öneme sahip Kırım, bir oldubittiye getirilen referandumla resmen Rusya’ya bağlandı.
Kimmerler, Antik Yunanistan, İskitler, Gotlar, Hunlar, Bulgarlar, Hazarlar, Kiev Rus 'devleti, Bizans Yunanlıları, Kıpçaklar, Osmanlı Türkleri, Altınordu Tatarları ve Moğollar hakimiyet kurmuştur. 13. Yüzyılda Venedikliler ve Cenevizliler tarafından kısmen kontrol altına alındı; bunu izleyen dönemde sırasıyla 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Kırım Hanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu, 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Rus İmparatorluğu, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ve daha sonra 20. yüzyılın geri kalanında Sovyetler Birliği içinde Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ve Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti.
Kırım, şu an Ukrayna yasalarına göre Kırım Anayasası tarafından yönetilen özerk bir parlamenter cumhuriyettir. Yarımadanın merkezinde bulunan
Akmescit idari yönetim merkezinin bulunduğu başkenttir. Kırım'ın yüzölçümü 26.200 kilometrekaredir ve nüfusu 2007 yılı itibariyle 1,973,185'dir.
Bölgede orta çağın sonunda
Kırım Hanlığı'nı oluşturan Kırım Tatarları şimdi nüfusun yaklaşık %13'ünü oluşturarak etnik azınlığa dönüşmüştür. Kırım Tatarları Joseph Stalin hükümeti tarafından zorla Orta Asya'ya sürgün edildi. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra bazı Kırım Tatarları bölgeye geri dönmeye başladılar.[7]
Adını
Altın Orda Devleti'nin Kırım eyaleti başkenti olarak orijinal haliyle Qırım şehrinden alır. Qırım Kırım Tatarcası ile "tepem" anlamına gelir (qır-tepe,ım-benim). Ancak, Qırım etimolojik olarak diğer sürümleri de bulunmaktadır.
Ama ne yazık ki, tarih tekerrürden ibarettir. Daha önceki birçok yazımızdan Glastnost politikasının ne anlama geldiğini ifade etmiş ve Sovyetler Birliği’nin Slavlaştırıldığını söylemiştik. Şimdi Putin kendi halkı adına bir kahraman ki, bence de Ruslar için elinden geleni yapan hain değil hem de Çarlık rolünü üstlenmiş gerçek bir kahraman. Değil bizdeki gibi üç beş çapulcu, haine boyun eğen biri, dünyaya dahi boyun eğmeyip adeta diz çöktüren bir lider. Lider böyle olur, devlet başkanı böyle olur.
Evet, Saygıdeğer Dostlar
İşte bu Kırım, 16.03.2014 tarihinde dünyanın tepkisine rağmen- Türkiye’de değil tepki ses soluk bile yoktu- daha önce Türk kökenliler Sibirya’ya sürgün edilip, yerine Rusların getirildiği ve halkının %70 i şimdilerde Rus olan Kırım’da referandum yapılarak resmen Rusya’ya bağlanmış olacak. Hiç şüpheniz olmasın, belki biz görmeyiz ama en geç bir veya iki nesil sonra Kırım’da Türk adı silinecek ve tamamen Ruslaşacak.
Peki gelelim asıl meseleye: Türkiye büyük devlet olarak (!!!) ne yapıyor? Büyüklüğünü nasıl gösteriyor? Vallahi biz bir büyüklük görmedik, göremiyoruz. Büyüklük deyince acaba ne anlaşılıyor?
Biz eskiden büyük devlettik. Şimdilerde biz büyüklük bir yana devletlik vasfından da çıktık. Zira bizde olanların hiç birisi devlet mefhumu içerisinde yok. İnanmıyorsanız hem Türk’e hem de dünyanın diğer dillerinde yazılmış lügatlara bakın var mı?
Saygıdeğer Dostlar
Tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, siyasi görüşüm, hayat felsefem, inancım ve değerlerim bir yana, bu Ülke için, bu Millet için kim ki hayırlı bir iş yaparak, bu Milleti onurlu, kimlikli ve kişilikli bir dünya devleti yapmak istiyor ve bu uğurda içi dışıyla aynı, kendini bu Milletten sayan ve ona gönlünde yer veren her partiyi, her lideri kayıtsız şartsız savunurum.
Lakin şu şartlarda mevcut iktidarı savunmak hiçbir şekilde benim en azından vicdanımla bağdaşmıyor. Zira bu iktidar hakkında piyasada dolaşan kaset görüntüleri, mobese görüntüleri, resmi ya da gayri resmi belgeler ile yapıldığı açık olan bazı iş ve işlemlere karşı hâlâ savunma yapıyor olmaları, ayrıca da insanları düşünceleri doğrultusunda kanalize edebilmek için tüm değerlerini yerle bir etmeleri, düne kadar dizinin dibinde ayrılmadıkları koltuk değneklerini de fırlatıp atmaktan öte onları geçmiş birlikteliklerini, dayanışmalarını unutarak hain ilan etmeleri kabul edilebilir bir durum değil.
Avrupa da böyle bir şey olsa, o partide bir tek milletvekili kalmaz tamamı istifa ederdi. Çünkü onlar da utanma duygusu haddinden fazla. Ya bizde?
17 Mart 2014 Pazartesi 14:31
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE