Kara Ölüm
Yazımıza başlarken, Soma’da meydana gelen elim maden kazasında hayatını kaybeden, yazımızın yazıldığı an itibariyle 282 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı ve yine Cenabı Allah’tan sabırlar ihsan etmesini diliyorum. Her ne kadar televizyon kanallarında ölenlerin ambülanslara konularak hastanelere ya da soğuk hava depolarına taşınmasını ve yakınlarının feryatlarını izledikçe bağrımız yansa da, ateş düştüğü yeri yakıyor. Ayrıca biz bu tür filmleri kırk yıldır izliyoruz. Tek seferde sayıları bu kadar olmasa da vatan uğruna can veren koçlarımızın da sıra ile dizilmiş tabutlarını bir film izler gibi izledik. Dolaysıyla millet olarak bazı şeyleri kanıksadık artık. Gayet tabidir ki, elim olayda hatalar, ihtimaller, aklıma bile getirmek istemem ama kasıtlar ile diğer her türlü sebepler, resmi incelemenin tamamlanmasından sonra mutlaka yapılacaktır. Ancak bu, ölenleri geri getirmeyecektir. Bu olayın sorumluluğunun ötesinde vebalini hiç kimse üstüne almaz, taşıyamaz. Hatırlayacaksınız: Geçtiğimiz yıllarda Almanya’da meydana gelen bir kömür madeni kazasında üç işçi ölmüş ve bunun üzerine Almanya, kazanın meydana geldiği ocakları 2018 yılına kadar kapatma kararı almış ve kapatmıştı. Bizde ise yine hatırlayacaksınız, olayın meydana geldiği Soma kömür ocakları ile ilgili geçtiğimiz günlerde MHP, CHP ve DTP nin ortaklaşa verdiği araştırma ve soruşturma önergesi, AKP nin oyları ile Meclis Genel Kurulunda reddedilmişti. Burada AKP, benim dediğim olur mantığıyla önergeye destek vermediği için reddedilmiştir. Bu önerge kendi milletvekilleri tarafından verilmiş olsaydı kuşkusuz kabul edilirdi. İşte Avrupa ile bizim aramızdaki zihniyet farkı. Sonuç itibariyle inşallah son rakam olur 282 cana mal olmuştur. Bunu kader, mukadderat gibi kavramların içerisine sıkıştırmak da ölenlere ve ölenlerin ailelerine haksızlık olur. Her zaman büyük devlet olmakla övünürüz… Büyük devlet olmanın kriterleri değişmedi ise bizim devlet olarak kriterlerimizi bu kavramla uyuşmamaktadır. Devlet olmak farklı, büyük devlet olmak daha farklı kavramlar. Yine hatırlayacaksınız 2010 yılında Şili’de meydana gelen maden kazası olayını… Olayın olduğu gün devlet ağırlığını koymuş, toprak altında çıkarılması uzun sürecek olan insanlar için tabiri caiz ise yer altında yeni bir dünya kurdu ve 69 gün sonra o insanları sağ salim yeryüzüne çıkarmayı başardı. Ya bizdeki durum… Değerli Dostlar Üzülerek ifade ediyorum ki, ‘’Ben böyle istiyorum ve böyle olacak’’ mantığı sadece bu iktidara has bir durum değil. Bu durumu her iktidar döneminde gördük. Herkes gücü oranında bir devletti. Ne isterse o oluyor ya da nasıl isterse öyle oluyordu. Yukarıda da ifade edildiği üzere, burada da durum, iktidar istediği için böyle olmuştur. Büyük devlet olabilmek için, demokrat olabilmek için, demokrasinin yerleşmesi için ve insanların en temel haklarını kendi istekleri doğrultusunda kullanabilmeleri için yöneticilerimizin krallık hevesinden vazgeçip, demokratlık yolunda çaba göstermeleri lazım. Bu dünyada elde edilen sosyal, siyasal veya ekonomik güç, gidilen yerde işe yaramayacak. Tam tersine inançlarımıza göre hesabı da sorulacaktır. Gerçi, şu oturulan koltuk var ya… Nemenem bir şey bir bilseniz. Oturanın kalkası gelmiyor. Eee hadi oturun da bari hakkını da verin. Sevgili Dostlar Bunlar, bu acı olay bu Milletin kaderi olmamalı… Millet buna tavrını koymalı ve tavır koyarken de asla ve kat’a kanunlar çiğnenmemeli, illegal tavırların içine girilmemelidir. Milletimizin başı sağ olsun. Ben denizin acizane bu olaylar üzerine yazdığım şiirle bu yazımızı noktalıyorum KARA ÖLÜM ( Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimin anısına.. Allah, onlara rahmet etsin… Kalanlara sabır ihsan eylesin… Lakin ateş, düştüğü yeri yakar ) Bir kara gündeyiz… Bir kara ölüm Dağları delmekti ahtımız bizim Bir ‘’var’’dan geldik… Yol, aynı vara Altı da bir üstü de bir toprağın Yazsın gazeteler birkaç kalemde Ağıtlar yakılsın üç gün yas tutun 15.5.2014 Erdal Koca Web : http://erdalkoca.com e-mail :erdal@erdalkoca.com
Saygıdeğer Dostlar
Yüzer yüzer öldük… Yerin altında
Kapılar kapalı… Yer bölüm bölüm
Bir hayatı böldük… Yerin altında
Cehennem köşküdür tahtımız bizim
Kömürden de kara bahtımız bizim
Bir nehirdik, göldük… Yerin altında
Yüzümüz ak bizim… Kefenler kara
Hiç olmazsa bir kez duysun Ankara
Bir törene geldik… Yerin altında
Lakin yüzkarası koskoca çağın
Ey Milletim işte maden ocağın!
Cehennemi deldik… Yerin altında
Geride kalanlar diye elemde
Var mı bizim gibi koca âlemde
Bir maziyi sildik… Yerin altında
Bu günler de geçer sonra unutun
Takıldık peşine gittik umudun
Biz ne zaman güldük… Yerin altında
15 Mayıs 2014 Perşembe 15:18
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE