BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
Merhaba sevgili dostlar;
Bu gün sizlere Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’yı, kendi bildiğim, çeşitli
kaynaklar ile yazar, şair ve mütefekkirlerin dilinden dinlediğim kadarıyla
aktaracağım. Ancak, bundan önce şairin hayatından kısaca bahsetmekten
fayda var.
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin mühim simalarından biri de Arif Nihat
Asya'dır. O, milliyetçi ve muhafazakâr bir çizgide yaşamış ve şiirlerini de bu
iklimin etkisinde kaleme almıştır.
Çatalca'ya bağlı İnceğiz Köyünde doğmuştur. Şair, doğum yerini bir şiirinde
şu mısralarla açıklar:
“Nerelisin diye soruyorlar: / İnceğiz köyünde doğmuşum.../İnceğiz'i
Çatalca'ya,/Çatalca'yı
İstanbul'a bağlamışlar... /İstanbullu olmuşum.”
Arif Nihat Asya, babası Zîver Efendi'yi, doğduktan bir hafta sonra
kaybetmiştir. Asya'nın asıl adı Mehmet Arif'tir. Ailenin tek çocuğuydu. Küçük
yaşta yetim kalan Mehmet Arif, dedesi İbrahim
Tevfik Efendi'nin himayesinde büyümüştür. Annesi de evlenince bir anlamda
hem öksüz, hem de yetim kalmıştır. Babaannesi ölünce de köyünden
ayrılarak, bir çeşit göçebe hayatı yaşamıştır. Fakat o, çocuk haliyle hayata
tutunmayı başarmıştır.
İnceğiz köy okulunda başlayan eğitim hayatı, sırasıyla İstanbul Gülşen-i
Maarif Rüştiyesi'nde, Bolu Sultanîsi'nde, Kastamonu Sultanîsi'nde sürmüş;
İstanbul Yüksek Muallim Mektebi'nde son bulmuştur. Böylece öğretmen
unvanıyla eğitim ordusuna bir nefer olmuştur.
Arif Nihat Asya, öğretmen kökenli şairlerimizdendir. Sırasıyla Adana Erkek
Muallim Mektebi'nde, Adana Erkek Lisesi'nde, Malatya Lisesi'nde(müdür
olarak), Edirne Lisesi'nde, Ankara Gazi Lisesi'nde ve Lefkoşa Erkek Lisesi'nde
Edebiyat Öğretmeni olarak görev yapmıştır. Adana ve çevresinde çok sevilen
Asya, Demokrat Parti'den Seyhan(Adana) milletvekili seçilmiştir. Bu, onun
kendi tabiriyle mektep kürsüsünden memleket kürsüsüne geçişidir. Mecliste
çok aktif faaliyetler gösterse de milletvekilliğinden haz almamıştır.
Saygı değer dostlar;
Şu husus benim için çok özel; Sayın Yavuz Bülent Bâkiler, benim hayatımda
en değerli kişilerden birisidir. Zira tam otuz yıllık kadim bir dostluğumuz var
ve kendisi Allah uzun ve hayırlı ömürler versin, bizi görev yaptığımız
makamda ziyaret edecek kadar mütevazı bir hemşerim, dostum ve
de ağabeyimdir.
Değerli abimin 2013 yılı başlarında Küçükçekmece’deki AVRASYA BİR
Vakfında vermiş olduğu konferansın konusu da Arif Nihat Asya idi.
Bu konferansta, Arif Nihat Asya’nın asistanlığını yaptığını ve bundan da gurur
duyduğunu bilhassa belirterek onunla ilgili anılarını anlattı.
Bu anılarından bana göre en önemlisinin; Arif Nihat Asya’nın yakın bir
zamana kadar yaşamış olmasına rağmen, hiçbir ses kaydının bulunmadığını,
bunu bildiği için de kendisinin T.C. Kültür Bakanlığı’nda görevli olduğu bir
dönemde bu hususu yetkililere ileterek, Arif Nihat Asya hakkında
bizzat bir program yapmak istediğini beyan etmesine rağmen, Bakanlıktan
buna izin verilmediğini söylemesidir. Bu durumu Sayın Nihat Malkoç
beyefendi de açıklamıştır ama ben bizzat Sayın Yavuz Bülent Bakilerin
kendisinden dinledim.
Ne kadar hazin değil mi?
Arif Nihat Asya, tek bayrak şairimizdir.
Asya, hazırcevap bir insandı. Zamanın Millî Eğitim Bakanlarından Hasan Ali
Yücel, Malatya’da okulları geziyor. O vakitler Arif Nihat Asya da Malatya’da
bir lisede müdürlük yapıyor. Tabiî ki birbirini çok iyi tanıyorlar. Çünkü Yücel,
bakanlığının yanında yazar olarak da kendini kabul ettirmiş bir isim… Fakat
ikisi de farklı düşüncelerin temsilcileri… Bakan, okulun durumunu
beğenmiyor: “Bu ne biçim okul; okuldan çok hapishaneye benziyor. ”diyor.
Asya cevabı yapıştırıyor: “Efendim ben bu okul yapıldıktan sonra geldim.
Yoksa siz beni buraya hapishane müdürü diye mi gönderdiniz.” Bakan Yücel
çok kızar ama belli etmez. Arif Nihat’ı bırakmaya hiç niyeti yoktur. Tahkire
(aşağılamaya) devam ederek eleştirilerini giyimine yöneltir: “Hoca o ne biçim
kıyafet… Paçaların çamur içinde...”der. Asya kızar, hatta köpürür. Şu üstü
kapalı ve kinayeli cevabı verir: “Sayın Bakan!.. Paçalarımı ağzınıza almayın.”
Daha sonra müdürlükten alınarak Türkçe ve Fransızca öğretmenliğine
indirilir.
Sevgili dostlar;
Arif Nihat Asya, bir makaleyle, bir söyleşiyle anlatılabilecek birisi değildir.
Zira herkesin bildiği '’BAYRAK’’ şiiri dahi, hakkında sayfalarca yazılacak kadar
içeriklidir. Asya, bu şiiriyle Türk Milleti üzerinde derin iz bırakan ender
şairlerimizdendir. Ne yazık ki,
Ülkeden kaçıp, gittiği topraklarda beni - Allah’tan başka birisini kastederek -
falan yarattı diyen, hayatı ve kişiliği hakkında belgelerle sabit, birçok ahlaka
mugayir durumları bulunanlar dahi vatan şairi olarak anılırken, Asya’nın bir
ses kasetine dahi tahammül edemeyen bir zihniyetin Ülkemizin böyle bir
Bakanlığının başında olması sizce de düşündürücü değil mi?
Belki hepiniz biliyorsunuzdur; Japonya’da ilkokul öğrencileri, daha okul
hayatının ilk günlerinde bir trene bindirilerek, Hiroşima’ya götürülür,
gösterilir ve Hiroşima’nın tarihi anlatılır.
Neden mi Hiroşima? Yine hepimiz biliyoruz ki Hiroşima, ‘’ II. Dünya
Savaşı'nın son aşamasında 6 Ağustos 1945[2] Pazartesi ‘’ atom bombasının
denendiği ilk yerdir.
Bu bakımdan çok önemlidir. İşte bu nedenledir ki Japonlar, daha ilkokul
birinci sınıf çocuklarına burasını göstererek, hayatlarına ona göre yön
vermelerini ve milli benliklerini aşılarlar.
İşte böyle sevgili dostlar; yukarıdan da belirtildiği üzre, Arif Nihat Asya, öyle
birkaç satır ya da
birkaç sayfa yazı ile anlatılabilecek birisi değildir.
Son not olarak; Ulus – Devlet süreci yüz yılı aşkın bir sürede
tamamlanabilmektedir. Bunun için bize bu zamanı tanımamak için her türlü
emperyalist saldırı yapılarak, ayrıştırılıyoruz. Bu ayrışmaya ne yazık ki, milli
benliğimiz, kişiliğimiz, şairimiz, yazarımız, devlet adamlarımız ve kültürel
değerlerimiz aşındırılarak devam ediyor.
Bu değerlerini kaybeden Milletlerin akıbeti malum.
Saygılarımla
20 Ağustos 2013 Salı 13:42
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE