Başlıksız Yazı
Merhaba Saygıdeğer Okuyucular
Bu gün doğrusu hangi konu üzerinde yazacağıma karar vermeden bilgisayarımın başına
geçtim. Aklıma ne gelirse, dereden, tepeden, köyden, kasabadan hatırımızda ne kalmış ise
yazacağım. Zira Ülkenin gündemi o kadar karmaşık bir halde ki konuları ve olayları birbirinden
ayırmak o kadar zorlaşıyor. O nedenle Ülkenin gündeminden uzaklaşarak birlikte hemhal
olalım istedim.
Aklıma ilk gelen konuda başlayayım: Malumunuz bir ülkenin en önemli gelir kaynağı vergilerdir.
Vergiler ödenmezse, Devletin kasasına para girmezse hizmet etmesi de istenemez. Lakin
burada en önemli husus, gelirin adil dağılımının yanında adil bir vergi sisteminin de olması
gerekir ki mükellefler her seçim döneminde vergi ve sigorta primi affı beklemesin.
Ancak, Ülkemizde hem vergi oranları ve hem de sigorta primi oranları oldukça yüksek. Bunun
yanında kayıt dışı istihdam da önemli bir gelir kaybı. Bir taraftan her çalıştırdığı işçisini, aldığı
gerçek ücret üzerinden sigortaya bildirip, hem sigorta primini ve hem de stopajını ödeyenlerle
işçiyi kayıt dışı çalıştırıp, sadece maaş hem de düşük maaş ödeyerek yüksek miktarda kazanç
elde eden işveren veya mükellefleri de ayırt etmek lazım.
Gerçi SGK, (Sosyal Güvenlik Kurumu) bu manada çalıştırdığı işçilerin primini düzgün ödeyip,
Kuruma borcu olmayan işverenlerine yüzde beş oranında indirim sağlasa da bunun yeterli
olduğunu düşünmek işverenlere haksızlık olur. Öte yandan bahse konu yüzde beşlik indirim
sadece işveren hissesinde olduğu için böyle algılanmamalı. İşçi hissesine düşen oranları da
dahil ettiğimizde bu yüzdelik dilim yüzde onbeşlerin üzerine çıkmaktadır.
Ayrıca şu konuyu da bilgilerinize sunmak isterim: Yukarıda da bahsedildiği üzere, her seçim
döneminde bir af çıkarılmış olması, prim ve vergilerini zamanında ödeyenlere haksızlık yapılmış
olmakla birlikte bir alışkanlık haline gelmektedir. Her seçim döneminde bir af beklentisi -ki
bunu muhasebeciler ortaya atarak kamuoyu oluşturmaktadırlar- Devletin sürekli gelir kaybına
neden olmaktadır.
Önerimiz: Devletimizin sigorta primi oranları ile stopaj oranlarını makul ve ödenebilir seviyeye
indirip, şu af beklentisini ortadan kaldırmasıdır.
Bu konudan sonra gelelim havalara. Bu sene beklenilenin aksine kış oldukça sıcak geçmekte,
mevsimi olmasına rağmen yağmur yağmamaktadır. Anadolu’muzda köylüler, ‘’Karlı sene varlı
senedir’’ derler. Sanırım bunun gerekçesi de, yağmur sularının toprağın derinliklerine inmeden,
yüzeysel olarak akıp derelere, nehirlere ve dolaysıyla denize hızla ulaşmasındandır. Zira kar
suyu yağmur gibi değildir. Kar mevsiminde erimeye başladığında, yavaş yavaş ve toprağın
derinliklerine nüfuz ederek derinlere inmesinden mütevellit, hasadın bol olmasına vesile
olmasından olsa gerek.
Şayet durum böyle devam ederse önümüzdeki yaz büyük bir susuzluk yaşanacağı kaçınılmaz
olduğu gibi tarımda da rekoltenin oldukça düşük olacağı muhakkaktır. Bu durumun da bazı
sorunları birlikte getireceği ve hatta enflasyonu etkileyeceği de vakıa. Yağmur duasına çıksak
mı acaba?
Saygıdeğer Okuyucular
Bazen arkadaşlar arasından konuşuruz: Saçlarımın gençliğimizde kıvır kıvır olduğunu, bu
saçların dökülmeyeceği gibi beyazlaşmayacağını da söyleyenler, son halimizi gördüklerinde
takılmadan edemiyorlar. Hani yaşlandığımızı, merdivenden aşağıya doğru indimizi söylüyorlar
ki güya bizi kızdırsınlar. Lakin kızmak da ne demek değil mi mademki kural böyle. Yaşımla,
başımla hiç sorunum olmadı. Ölümse mukadderdir. Zira akşam doğup sabah güneşini
görmeden ölenler olduğu gibi hayatının baharında kahpe kurşunlara hedef olmuş nice
gençlerimiz, annesinin babasının tek çocuğu topraklara girmiş. Biz ise yarım asrı devirmişiz.
Burada önemli olan sağlıklı olmak, sağlıklı yaşamak ve ölmektir. Hastanelerde görüyoruz nice
insanlar acılar içerisinde ve hatta Cenabı Allah’a bir ölüm ver de kurtarayım diye yalvaranlar var.
Cenabı Hak, o günleri göstermesin.
Saygıdeğer okuyucular
Yazılarımızı takip edenler, serde biraz da şairlik olduğunu bilirler. Şiir yazmak, namaz kılmak
ruhu dinlendiriyormuş. Bir psikolog dostumu ziyarete gittim. O da bana bir psikolojik terapi
uyguladı ve bunu her gün tekrarlamamın ve mümkünse namaz kılmamın çok faydasını
göreceğimi ifade etti. Gerçekten de haklıymış.
Namaz kılmanın hem bedenimize ve hem de ruhumuza faydasının olduğu, ayrıca üzerimize farz
olduğu, şiir yazmanın ise ruhu dinlendirdiği ki yazdıkça yazmak isteyeceğimi, yazdıkça kalitenin
yükseleceğini ifade etti. Ayrıca, Türk Dili Profesörü çok değerli dostum Prof. Dr. Sayın Hacı
Ömer Karpuz Bey de aynı hususları belirtmekle birlikte, şiir yazdıkça yazdıklarımın kalitesinin
yükseleceğini, kalitesi yükseldikçe edebi yönden değerleneceğini ve sonuç olarak belki de
kalıcı bir eser bırakabileceğimi ifade etti ki, böyle bir hedefim olmayıp amatörce bu işle
uğraşmama rağmen, kaliteli şiir yazdıkça ve yazdıklarım okuyucular tarafından beğenildikçe
ben de zevk almaya başladım. Nasıl almayayım değil mi? Bu insan fıtratında olan bir şey değil
mi?
Bazen yazmaya başlayınca birkaç güzel şiiri bir anda yazıyorum. Arkadaşlarım buna nasıl
zaman bulduğumu merak ediyorlar. Gerçekten de ilham geldiği zaman birkaç şiir bir anda
yazılabiliyor. Bunun için belirli zaman da yok. Hatta bazı geceler çok geç vakitlerde yataktan
kalkarak aklıma gelenleri bir yere not ediyor, gerekirse günde birkaç saat uykuyla idare
ediyorum. Hatta muhterem zevcem, bey senin yüzünde deliksiz bir uykuya hasretim diyerek
serzenişte bulunur. Görüldüğü gibi şiir yazmanın özel bir zamanı yok.
Kısmet olursa 2014 yılı Şubat ayı başlarında ‘’www.erdalkoca.com’’ sayfam da hizmete girecek
olup, www.antoloji.com’’, ‘’www.ulkucuhaber.com’’ adreslerinde yayınlamadığım veya
yayınlayamadığım diğer şiirlerimi de burada, kendi sitemde yayınlamış olacağım. Ama sakın
sizlerden ayrılacağımı düşünmeyin. İnşallah daha uzun zaman birlikte olacağız. Esen kalın.
Not: Bu yazı hiçbir denetime tabi tutulmadan olduğu gibi yayınlanmıştır.
11 Ocak 2014 Cumartesi 21:46
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE