Askeriyedeki Son Durum
Merhaba Sevgili okuyucular
Türk Silahlı Kuvvetlerinde son dönemde global bir görüş ayrılığı söz konusu. Bunun birçok nedeni
olmakla birlikte, en büyük nedenlerinden birisi; birkaç yıldır asker üzerinde çeşitli vesilelerle
gerçekleştirilen sivil operasyon ve kendi içerisindeki gelişmeler olarak değerlendirilmelidir.
Gazeteport’un haberine göre;
‘’TSK’dan ayrılan Subay ve Astsubaylardaki artış dikkat çekti. Son iki ay içinde, 710 Subay ile
1308 Astsubay, TSK’dan ayrıldı. Bu yılın Eylül ayında 522, Ekim ayında 158 olmak üzere 710
subay emekli oldu ya da istifa etti. Subay sayısı 39 bin 293′e düştü. Eylül ayında 739, Ekim
aynıda ise 566 Astsubay da TSK’dan ayrılınca Astsubay sayısı 95 bin 873′e geriledi.
TSK’daki sivil personel de, subay sayısını geçti. Silahlı Kuvvetlerde, 39 bin 293 subay bulunurken
sivil memur ve işçi sayısı 52 bin 139 oldu. TSK’da 1 Ekim 2013′de 347 General ve Amiral, 39 bin
451 subay, 379 bin 352 er vardı. Sayı sözleşmeli er- erbaş, yedek subay ve sivil memurlarla
birlikte toplam 647 bin 583′e ulaşmıştı. 1 Kasım’da ise General-Amiral sayısı 345′e, subay da 39
bin 293′e düştü. Toplam mevcut ise 355 kişi arttı ve 647 bin 938′e çıktı.
Askerlik süresinin 12 aya inmesi ve 1 Ocak 2014′den itibaren kademeli olarak 70 bin kişinin
terhisiyle birlikte, TSK’nın toplam mevcudu da, yıllar sonra ilk kez 600 bin kişinin altına inecek.
2014′de personel sayısı 577 bin kişi civarında olacak.’’
Öbür taraftan, Askerlerin AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte kendi içerisindeki başıboşluk ve
görüş ayrılıklarıdır. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Aytaç Yalman’ın bir gazeteye vermiş
olduğu mülakatta bu durum açıkça görülmektedir.
Anlaşılan o ki, aynı rütbede olan, ancak bir diğer komutanın emrine tabi üst düzey subayların
emre itaatsizlik ettiği, iktidar hakkında görüş ayrılıklarının bulunduğu, sanılanın aksine bazılarının
hakikaten yetkilerini aştığı görülmektedir.
Bir kısmı AKP nin iktidar olmasını demokrasi gereği olarak kabul ederken, diğer kesimin bunu
hazmedemediği ve türlü entrikalara başvurduğu da açıkça görülmektedir.
Bir yazımızda daha AKP yanlısı olmadığımız, AKP iktidarında nemalanmadığımız açıkça
vurgulanmıştır. Lakin yönetim şeklimiz demokrasi ise, her iki vatandaşımızdan birisi AKP’yi
desteklemiş ve ona oy vermiş ise bunu hazmetmemiz gerekir.
Zira bunu hazmedemez isek, sizi de başkaları hazmedemez ve bu kısır döngü ilelebet devam
eder. Ama doğal olan da, iktidara oy verenler ile vermeyenlerin de iktidarı iş ve işlemlerinde övme
ve yerme haklarının bulunduğunu, bunu da iktidarın hazmetmesi gerektiğini, iktidarı yerenlerin
hain damgasıyla damgalanmaması gerektiğini de iktidarın hazmetmesi gerekir.
Söz konusu mülakatın bir bölümünde Sayın Yalman, o dönem yaşananlarla ilgili olarak, örtülü
biçimde dönemin 1. Ordu Komutanı ve Balyoz davası hükümlüsü Çetin Doğan'ı suçladı, eski
Genelkurmay Başkanı Özkök'ü eleştirdi. Yalman, Özkök'ü örtülü biçimde eleştirirken,
"Seminerdeki ses kayıtlarını Genelkurmay Başkanından öğrendiğimi, ses kayıtlarını görmediğimi
ve bu konuda hiç kimseden araştırma yapmam istenmediğini özellikle belirtmek isterim. Esasen
söz konusu ses kayıtları elime geçseydi karargâhım ile paylaşır, gerekli inceleme için hazırlıkları
yapardım" dedi.
Yukarıda da izah edildiği üzere, aynı durum buradan da açıkça görülmektedir.
Su gerçeği herkes kabul edecektir sanırım; bir zamanlar Kara Harp Okulunu her bitiren teğmen,
kendisini geleceğin Cumhurbaşkanı olarak görür, tabiri caiz ise burnundan kıl aldırmazdı. Özal ile
birlikte bu durum değişti. Olması gereken de oydu.
Sevgili okuyucular
Hiç şüphesizdir ki, Askerimiz en üst rütbeli subayından er’ine kadar hepsi göz bebeğimizdir.
Onlarsız vatan savunması hele ki şu coğrafyadan mümkün değildir. Ancak kuvvetler ayrılığı
prensibine bağlı kalarak, asker askerliğini, sivil de sivilliğini bilmek zorundadır.
Her kurumun içerisinde olduğu gibi TSK’dan da amacını ve yetkilerini aşan ve hatta kötüye
kullananlar olmuştur. Hükümete ve yargıya düşen bunları diğerlerinden ayrı tutmaktır. Sanırım
iktidar da halkımız arasında çeşitli eylemleri nedeniyle halkımız tarafından sevilmeyen bazı
subayları bahane ederek, çeşitli suçlamalarla askerin üzerine gitmesi, o kesimlerin yoğun
çabalarıyla TSK’yı karalama kampanyasının içine atmış ve bu durum, kendi oy tabanlarında
üzülerek ifade ediyorum kabul görmüştür.
Zaten Milletimizin fıtratında olan ‘’Vur deyince öldüren anlayışı’’ bir linç kampanyasına dönüşmüş,
bu durum da yazımızın başında belirtmiş olduğumuz durumun meydana gelmesine sebep
olmuştur.
Sevgili okuyucular
Irak’ta iç savaş olur kaçanlar Türkiye’ye, Türki Cumhuriyetlerde iç kargaşa olur kaçanlar
Türkiye’ye, Suriye’de, Libya’da, Mısır’da, Bulgaristan’da iç kargaşa olur kaçanlar Türkiye’ye. Allah
korusun Türkiye’de bir iç kargaşa olursa biz nereye sığınacağız. Aman ha dikkat.
04 Kasım 2013 Pazartesi 10:19
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE