Ağa Kızı Gülizar
Genç çoban sürüsünü öğlen üstü yatağa, vurmuş sürü yatmakta yaslanmış
bir kavağa, elinde de kavalı sesi karşıki dağa, bir kara bulut gibi çarpıp geri
dönmekte
birlikte büyümüştü çoban ile Gülizar, çoban çok seviyor evlilik hayali kurar,
ve lakin ortada çok büyük bir sorun var, sorunu düşündükçe umutları
sönmekte
Gülizar zengin biri üstelik ağa kızı, bunları düşündükçe içine düşer sızı, gece
olmuş fark etmez ne ayı ne yıldızı, damla damla gözyaşı yanağında inmekte
Gülizar çok alımlı yanağında çifte ben, çobana bir söz vermiş hem de daha
küçükken, o da ona aldanmış ağa kızı demeden, sanki dersin bir çıra için için
yanmakta
Bir gün köyün ağası kızım okusun diye, Gülizar’ı gönderdi Ankara’da liseye,
garip çoban da ona çam sakızı hediye, etmek istedi ama bu hale uyanmakta
Gülizar gitti ancak bir daha da dönmedi, okulu bitirince bir zenginle evlendi,
çoban çıktı dağlara o da dağdan inmedi, ama merak ettiler bu nasıl
dayanmakta
meğerse çoban ölmüş kapalıydı bir eli, açınca baktılar ki Gülizar’ın mendili,
öbür elinde ise toplamış yaban gülü, güneş doğunca ölüp yağmurla
canlanmakta
toplandı bütün köylü bir mezar yapacaktı, baktılar ki çobanın hâlâ gözü açıktı,
kapatmak istediler bir tek damla yaş aktı, dediler ki bu çoban derinden
ağlamakta
nice zaman sonraydı Gülizar dönüp geldi, evlenmiş yaşlanmıştı o Gülizar
değildi, çoban öldü dediler şöyle hafif eğildi, gözlerine baktılar kızarmış
kanlanmakta
zaman fazla geçmeden Gülizar hastalandı, herkes bu hastalığı çok hafif bir
şey sandı, ve lakin Gülizar da ancak üç ay dayandı, bu aşkın hikayesi böylece
noktalandı
Saygıdeğer Dostlar
Yaşadığımız müspet veya menfi olaylara bakıyorum da yılanı deliğinden
çıkaran, her kapının anahtarı olan sevginin kıymetini bilmediğimizi
düşünüyorum. Zira son birkaç gün içerisinde hem bireysel olarak ve hem de
toplumsal olarak yaşadıklarımızın sevgi eksikliğinden kaynaklandığını
düşünüyorum.
Şu kubbede baki kalan hoş bir sedanın da hammaddesinin sevgi olduğunu
söylesek hata yapmış olur muyuz?
Tabi sevgi denince aklımıza ilk gelen karşı cinsten birisine delice âşık olmak
geliyor ise de sevmenin en derin tarifi de bu olsa gerek. Hâl böyle olmakla
birlikte bu kapsamın içerisine insan sevgisi, doğa sevgisi, şiir sevgisi kısaca
her tür sevginin girdiği de muhakkaktır.
Yazımıza girerken bu satırların yazarına ait ‘’Ağa Kızı Gülizar’’ şiirini düz
yazıya dökerek girdim.
Aşağıda bu şiirin dörtlükler halinde dizilişini de göreceksiniz. Sevgiyi tarif
etmeye çalıştım. Takdir sizlerin.
AĞA KIZI GÜLİZAR
Genç çoban sürüsünü öğlen üstü yatağa
vurmuş, sürü yatmakta, yaslanmış bir kavağa
elinde de kavalı sesi karşıki dağa
bir kara bulut gibi çarpıp geri dönmekte
birlikte büyümüştü çoban ile Gülizar
çoban çok seviyor evlilik hayali kurar
ve lakin ortada çok büyük bir sorun var
sorunu düşündükçe umutları sönmekte
Gülizar zengin biri üstelik ağa kızı
bunları düşündükçe içine düşer sızı
gece olmuş fark etmez ne ayı ne yıldızı
damla damla gözyaşı yanağında inmekte
Gülizar çok alımlı yanağında çifte ben
çobana bir söz vermiş hem de daha küçükken
o da ona aldanmış ağa kızı demeden
sanki dersin bir çıra için için yanmakta
bir gün köyün ağası kızım okusun diye
Gülizar’ı gönderdi Ankara’da liseye
garip çoban da ona çam sakızı hediye
etmek istedi ama bu hale uyanmakta
Gülizar gitti ancak bir daha da dönmedi
okulu bitirince bir zenginle evlendi
çoban çıktı dağlara o da dağdan inmedi
ama merak ettiler bu nasıl dayanmakta
meğerse çoban ölmüş kapalıydı bir eli
açınca baktılar ki Gülizar’ın mendili
öbür elinde ise toplamış yaban gülü
güneş doğunca ölüp yağmurla canlanmakta
toplandı bütün köylü bir mezar yapacaktı
baktılar ki çobanın hâlâ gözü açıktı
kapatmak istediler bir tek damla yaş aktı
dediler ki bu çoban derinden ağlamakta
nice zaman sonraydı Gülizar dönüp geldi
evlenmiş yaşlanmıştı o Gülizar değildi
çoban öldü dediler şöyle hafif eğildi
gözlerine baktılar kızarmış kanlanmakta
zaman fazla geçmeden Gülizar hastalandı
herkes bu hastalığı çok hafif bir şey sandı
ve lakin Gülizar da ancak üç ay dayandı
bu aşkın hikayesi böylece noktalandı
10 Şubat 2014 Pazartesi 11:31
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE