Emekli Olmayan Memurlar ile AKP Arasındaki Ortak Bağ
Merhaba sevgili okuyucular
Yazının başlığını okuduğunuz zaman emekli olmayan memurlar ile AKP arasında ne bağ
olabilir diye düşüne bilirsiniz ve böyle düşünmekle de haklısınız. Lakin bu yazının tamamını
okuduğunuz zaman eminim ki hak vereceksiniz.
Az gelişmiş ülkelerin karakteristik özelliklerindendir: Devlette bir işiniz var ve bu işiniz yasal bir
talep ve kişisel hakkınız. Diyelim ki emekli olmak istiyorsunuz ve emeklilik şartlarını süre, gün
ve yaş olarak hak ettiniz, emeklilik müracaatınızı da yaptınız ama bir türlü maaşınız bağlanmıyor.
SGK’ya haftada bir iki gidip geliyorsunuz, tamam biz işleminizi yapıyoruz neticeden siz bilgi
vereceğiz diyorlar ama bu durum aylarca devam edip gidiyor.
Yapacağınız ilk iş nedir? Bir adam bulmak değil mi? Soruyor soruşturuyorsunuz, bir
tanıdığınızın oğlunu buluyorsunuz ve ona rica ediyorsunuz değil mi?
O da kendini bir şey sanıyor, tamam hallederiz diyor, siz de inanıyorsunuz. Birkaç gün sonra
zaten işleriniz bitmiş ve maaşınız bağlanmış olacağından, o memur da iş yapmış sayılıyor değil
mi?
İşte çalışan memurlar, çalıştıkları sürece itibar gördükleri için ve de emekli oldukları zaman bu
itibarlarını kaybedecekleri için kolay kolay emekli olmazlar. İş hayatında şartlarını
tamamladıkları halde ve çalışmaya ihtiyaçları olmadıkları halde emekli olmayan memurlar
bunun için emekli olmaz.
Tabi ki, emekli oldukları zaman aldıkları maaşları da yarıya düşecek olup, bunun hesabını
yapanları ayrı tutmak lazım.
Gelelim iktidar neden koltuğunu kaybetmez konusuna. Buna bir örnekle başlamak istiyorum.
Hatırlarsınız şu Anayasanın halkoylamasına sunulması konusunu. Hani biraz mürekkep
yaladık. Bu nedenle de az çok siyasetten de anlıyoruz veya en azından kendimizi öyle görüyoruz.
Yakinen tanıdığım birisi. İlkokul mezunu, pazarcılık yaparak geçimini sağlıyor. Ben de
Anayasaya hayır diyen tarafım ya bana gelmiş bu Anayasa oylamasına evet diyeceğiz sizden de
rica ediyorum dedi. Ben de ona; hadi ben maaşlı çalışan birisiyim. Anayasa oylamasına hayır
dememde kendime göre yanlış bulduğum taraflar var, çıkarıma ters düşen taraflar var, Ülkemiz
açısından da sakıncalı gördüğüm taraflar var o nedenle hayır diyeceğim de velev ki evet çıktı
senin buradaki kârın ne olacak ya da hayır çıktı senin zararın ne olacak diye sordum.
Aldığım cevap: Şayet oylamada hayır çıkarsa hükümet yıkılabilir. Hükümet yıkılmasın. Bunlar
devam etsin.
Pekâlâ, bunların gitmesinde senin zararın ne olacak, kalmaları halinde kârın ne olacak diye
sordum.
Aldığım cevap: Bunlar giderse daha iyisi mi gelecek ya da kim gelecek?
Aslında niçin istediğini biliyorum. Zira bu iktidar kaldığı sürece her iki dini bayramda da birer
erzak kolisi gelecek. Kışın bir ton kömür gelecek. Bundan iyisi, Şam’da kayısı.
İşte yazının başlığındaki emekli olmayan memurlar ile AKP arasındaki bağ bu: AKP iktidarda
giderse bayramlarda gelen erzak kolileri gelmeyecek, kışa doğru kömür alamayacak. Onun için
AKP gitmemeli.
Evet, sevgili okuyucular
Sosyal devlette, bayramlardaki koliye, kışın bir ton kömüre ihtiyacı olan vatandaşın bu
ihtiyaçlarını gidermek devletin işidir. Ama onlar da haklı. Bu güne kadar iktidar olanlardan bu tür
şeyleri görmemişler ve onun için bunları lütuf olarak görüyorlar. Onları bu hale düşürenlere bir
şey demiyorlar da verdiklerine şükür ediyorlar.
Napolyon’a sormuşlar: Barışı nasıl sağlamalı?
Cevap: Milletin birbiriyle çatışması için gerekli ortamı hazırlayacaksın ve millet birbiriyle
çatışmaya başlayınca barışa giden tüm yolları kapatacaksın. Sulh için kendini hakem tayin
ettireceksin.
Ne kadar güzel bir teknik değil mi?
Önce milleti aç sefil bırakacaksın. Sonra onlara küçük küçük ihsanlarda bulunacaksın. Bak
bakalım onlar senden ayrılıyorlar mı?
İşte yukarıda sözünü ettiğim tanıdığımın örneği cuk diye oturdu.
Bizim muhalefet partileri bu sırrı bir türlü çözemedi. Bu milletin hassas noktalarını bir türlü
yakalayamadılar. Demirel bu işi kırk yıl ne güzel götürdü. Adam otuz beş sene iktidarda kalmış,
yapacaklarını yapmamış. Millete diyor ki, bana beş yüz gün verin her şeyi halledeceğim. Millette
veriyor. Halledemedi mi, zaten geçti bir dört yıl daha. Ne kaybetti? Yeter ki sen istemesini bil.
Bazen içimde Aziz Nesin’e rahmet okuyasım geliyor da adam ben Allah’a inanmıyorum diyordu.
Yoksa rahmeti hak etmişti. Esen kalın E.K.
16 Ekim 2013 Çarşamba 23:25
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Ülkemizi Feda Etmeyelim
Acı, Tatlı, Hüzün
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
MEMNUNSANIZ
KAN DONDURAN DURUM
Seçim Vaadleri
SGK İcra Memurları
Birlik ve Beraberlik Zamanı
GÖEVLENDİRME YAPALIM
DELİ HÜSEYİN PAŞA
KEŞKE SAMİMİ OLSAYDI
AKP, İSTEMİYOR
TARİH VE BİZ
UTANMADINIZ MI?
ÇANAKKALE
Biz de Devlettik
Kör İle Yatan Şaşı Kalkar
Bir Memleket İsterim
Sakarya
Yarın! Geç Olabilir
Kamu Bankalarının Durumu
Kâr ve Zarar
Gündeme Dair
Sosyal Devlet
Teknolojinin Faydaları
İş Hayatı
Fişleme
AK SARAY
Ne Zamana Kadar Açılım
Zaman, Ülkücüleri Haklı Çıkardı
Ahmet Bey!
Suç Senin
Yeni Türkiye
Afiyet Olsun!..
Nefsin Perdeleri
Ahmet'e Mektup
SÜREÇ
Bu Millet Nankör!..
Öyle Mi?
Sanal Dünyamız
Adım Adım Bağımsızlık
Zamanlama Manidar
GAZZE
Bir Şarkı Söyle (Şiir)
Benim Dedem!
Ultra Cahiller
Giyotini Niye İcat Ettiniz
‘Kerkük Bir Kürdistan Artık’
Kıbrıs'taki Ruh
Hayat Güzeldir
Mitomani
Kader Mahkûmu
Hasletlerimiz
Kara Ölüm
Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belliydi
Siyasette Think Tank
Demokrasi, Azınlıkların Bağımsızlığı mı?
Açmaz ve Çıkmazlarımız
HAK ETTİK / Ş İ İ R / ERDAL KOCA
OZAN ARİF NE DİYOR
Saplantılarımız
HATA
SON PERDE / ERDAL KOCA / ŞİİR
Kırım
Bağımsızlığın Resmi İşaretleri
Türk Glastnost Politikası
Her Yerde Kaset... Her Yerde Kaset
Gürün ve Seçim
Cemaat, İktidar ve Basın
Her Şey Normal mi?
Ağa Kızı Gülizar
Siyasetin Çirkin Olan Öteki Yüzü
Türk, Dünyada Tek Millettir
Cemaat Üyelerine Ne Oldu
Ediz Hun
İnsan ve Nefis
Dostsuz Kalmak
Başlıksız Yazı
İlk Kararlar
Adalet Tersyüz Olursa
KRAL BENİM
KARAKUŞİ KADI
Suç ve Ceza
SGK İCRA MEMURLARI EĞİTİMİ
EGO
Saflar Netleşiyor
Çakallarla Dans
Dershaneler
ŞİİR ÜZERİNE
Milliyetçilik Irkçılık mıdır?
Devlet Denince Hep Vergi Geldi Aklıma Jandarma Denince Kırbaç
Zina Suç Değil mi?
DEVRİ ALEM / ŞİİR / ERDAL KOCA
Askeriyedeki Son Durum
Cumhurbaşkanlığı Ödülleri
Türklüğe Kin Kusmak
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki Yapılanma
İşçi Memur Ayırımı
Büyük Başın Derdi de Büyük Olur/ Erdal KOCA / Ş İ İ R
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
ÇAPULCU / ERDAL KOCA / ŞİİR
Resmi Ağızdan Ülkemizde Yaşanan Suni Refah
SURİYE'DEKİ VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ
Türk Diplomasisi
Salim Müslim, PYD, Suriye ve Türkiye
4 EYLÜL
ORTADOĞU'DAKİ GELİŞMELER
ERDAL KOCA'NIN NİYAZI / ŞİİR
BİR ŞEHİDİN ARDINDAN / ERDAL KOCA / ŞİİR
NİYAZ
BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
KUR'AN HAKEMDİR / ERDAL KOCA / ŞİİR
İŞTE O SENSİN / ERDAL KOCA / ŞİİR
O KİMDİR? / ERDAL KOCA / ŞİİR
BÜYÜK OLMAK / ERDAL KOCA / MAKALE
MODERN DONANIMLI FİRAVUNLAR
EY TÜRKOĞLU / ERDAL KOCA / ŞİİR
DEVLET ADAMLILIĞI
KIYAMET KOPACAK SANDIM (ŞİİR)
SATTI BİZİ MEMUR-SEN (Erdal KOCA) ŞİİR
İCRADER'İN İFTAR YEMEĞİ
CAİZE
İLMEK İLMEK ÖRDÜM HASRETİ (Erdal KOCA) ŞİİR
CAİZE
YOK YOKA SAKLANMIŞ (Erdal KOCA) Şiir
Garcia'ya mektup
SILA HASRETİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ÇALIŞANLARI
SU (Erdal KOCA) Şiir
FOTOGRAF (Erdal KOCA) (Şiir)
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R ) (Erdal KOCA)
KÖYÜM (Ş i i r)
ALLAH KERİM ( Ş i i r )
SÖYLEYEMEM ( Ş İ İ R )
YORUM EKLE